Şiir yazmak isterdim. Belki de birkaç kelimeye daha sahip olsaydım, kendimi dile getirebilirdim.
Kitap yazmak isterdim. Düşlediğim yerlerin üzerinden çok fazla geçince sıkıldığımı hissettim.
Hayran olmak isterdim. Uzanamadığım ama her seferinde dokunacak kadar yakın hissettiğim şeylere.
Yazmamak isterdim. Her seferinde benliğimi esir alan düşüncelerin içinde kavrulmaktan kaçınmak için.
Çoğu zaman, farkına vardığımda her şeyin biraz daha anlamlı olacağını düşündüm. Düşüncelerimin esiri değildim fakat düşünmeden edemiyordum. Geçenlerde okuduğum bir yazı, bu kayboluşları bana çok iyi anlattı. Belki de ruhumun istikameti kaybolduğunda, sadece bu düşüncelerle var olabiliyordum. Düşüncelerle kaybolmak, var olmanın en güzel haliydi. Bazen, insanın kaybolması gerekiyor; bulunduğu yeri daha anlamlı hale getirebilmek için. Belki de diyorum çünkü çoğu zaman neyin doğru cevap olduğunu bilmiyorum; cevaplara ne kadar ilgi duyduğumu sorarsanız, istikameti bilinmeyen bir yolun sonunu veya varacağı yeri hesaplamak zor.
Satırlar arasında kaybolmak isterdim. En azından bu sefer, sıkıştığım alanın ne olduğunun farkında olurdum.
Sessizliğe sarılmak isterdim. Bu sayede her seferinde, sahip olmak istediğim mutluluğun tarifine erişmiş olurdum.
Kelimelere ait olmak isterdim. Bu sefer belki de doğru anlamlarla buluşmuş olurdum.
Seninle olmak isterdim. Eksik kalan tek yanımın sahibine kavuşmuş olurdum.
Ne olurdum, ne olmazdım, şimdilik yolumu bulamıyorum. Ama inanıyorum.
Kaybolduğumuz sokaklarda, birbirimizden habersiz de olsak, aynı ritimle savruluyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder