13 Mayıs 2024 Pazartesi

Süreklilik

Sesimin duyulabileceği ihtimalinden korkuyor olmam normal mi? Neden bu hayatı ele almış gibi hissettiğim halde, sürekli benden uzaklaştığını hissediyorum? Başladığım işleri bitirmek istememem, bitirmek istememekten mi kaynaklanıyor, yoksa sonları sevmemekten mi, bilemiyorum. Belki de bu yüzden birini sevmek daha zor geliyor. Adım atmaktan korkuyorum; fakat adım attığımda da işi sonuna kadar götürmek istemiyorum. İnsanlar ya başlayamama ya da bitirememe problemi yaşarken, ben neden ikisine birden sahibim? Tek bir anda kalamadığım için hiçbir anda kendimi bulamıyor muyum? Bazen bazı sorulara cevap bulamadığımı düşünürdüm. Şimdi ise sorulan hiçbir soruyu yanıtlayamıyorum. Olmak istediğim ben, olacak olan benden daha iyi mi? Yoksa olmak istediğim ben için çabalamaya değer mi, kendimi kaybetmeye değer mi?

Ne bulunduğum kişilikten, ne de olabileceğim kişiliklerden bir beklentim var. Belki de yolda olma fikrini o kadar sevdim ki, hiçbir sona varmak istemiyorum. Bir sonu olan yollara girme riskini alamıyorum. Kendimle ilgili düşünceleri düşünmeden edemiyorum, "sanırım" diyorum ama bazen buraya bile yazmak istemiyorum. Başlarda kendim gibi hissettiğim bu günlük, zamanla sanki bir görevmiş gibi gelmeye başladı. Artık kendime dürüstçe bir şeyler anlatmak yerine görevimi ifa ediyor gibi hissediyorum.

Neden rutin olan her şey bir dakika sonra sıkıcı hale geliyor? Bu kadar mı rutin karşıtı bir benliğim var? Sanki on yıldır sürekli belime taktığım o metal yığınıyla bir rutinim yokmuş gibi, diğer her rutini dışlama eğilimindeyim. Belki de tek minnettar olduğum şey, o rutinin bana bir hayat sunması. Gerçekten bilmiyorum.

Kelimelerin esiri olan benliğim, mutlu olman için her saniyede bir sebep var. Bu benliği üzme...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cevap Bile Bir Son Olduğundan

Bir şeylerin sonuna yaklaştıkça, içimde tarifini bilmediğim bir direnç kabarıyor. Bitirmek istemiyorum. Sanki sonlar, birer mezar taşı gibi ...