Her kelime umuda yolculuk olmalı ki diye başlayan bir cümle yazmak istemiştim. Ne umuda ne de huzura varacağımı düşünmüyorken. İnancımı kaybettiğimi düşünüyordum, bir süre düşünme eyleminden kendimi alıkoyduktan sonra anladım, çoğu şeyi anlamamalıymışım.
Ben kendimi bir şeyler düşünüyor sandığım da düşünenin, ben olmadığını ben olmaya çalışırken anladım. Şimdi yine soruyorum kendime anladığımı düşünen ben, doğru anlamış olabilir miyim? Olamaz mıyım? Hiçbir fikrim yok. İnsan kalbine ve beynine aynı anda nasıl hükmedebilir? Hala bu sorunun cevabını bulamadım, cevaplar arasında kayboldukça bulunmakta istememeye başladım. Bilmiyorum inşallah öyledir diyorum kendime. Gerçekten de bu ay karanlığı'nda bu güneşsizlikte bu bilinmeyen karanlık evrende gerçekten bir şeyleri biliyor olabilir miyim? Ya da bir şeyler doğru olmalı mı?
Kendime bir cevap bulmak zorunda değilsin dedikçe şu cevabı veriyorum. Yazdığım, söylediğim, dile getirdiğim her kelime umuda yolculuk olmalı.
Sessiz düşlerimin efendisi
Kaybolmuş fikirlerimin sahibi
Ben burdayım.
Solmuş güllerin prensesi
Kandırılmış dört yapraklı yonca
Ben burdayım.
Aramaktan korktuğum sensiz gece de
Seni düşünürken kaybolduğum her hece de
Burada olmalısın.
Senin adını anmaya korkuyorum prenses
Ben tüm şansımı kaybetmişken sen yolunu bul
Burada olmalısın...
Umuda yolculuğumda elimi tutmalısın...