27 Mart 2024 Çarşamba

Uzun bir se(n)ssizlik

Bu diye başlıyordu işte bu: Arayışların sarmaladığı bir yaşam seremonisinde, kimilerinin ayakta kaldığı kimilerinin ise hiçbir yerde yer bulamadığı bir stadyum buluşmasıdır. Bilinmeyen saatlerde, kimi ve kimleri kaybettiğimizi bilemediğimizde, tek çıkış yolu olarak gördüğümüz ezgidir, kurtuluş. Peki, kurtulmuş olmak başardığımızı kanıtlar mı? Oysa ne kadar da takıntılıyız; hayatta kalmayı bile bir başarı olarak göremiyoruz.

İnandıklarımızın, inanç kisvesi altında birer sahtekarlık olduğunu fark edemiyoruz. İnsanları bu argümanlarla kandırırken, anlamak dışında. Anlamlara sığamadığımız anlarda, anlamın aslında ne kadar boş olduğunu en derinden hissetmekle kalmıyor, ancak o zaman yaşadığımızı hissediyoruz.

Bir keresinde doğru yolu sormuştum... "Doğru tek başına yeterlidir, yanına bir isim veya sıfat eklemen gerekmez."

4 Mart 2024 Pazartesi

Belki de...

Kaybolduğum sabahların bir sonu mu?
Kaybettiğim yarışların sonuncusu mu?
                        Yanlı bir yarış, yanlışsız bir bitiş...

Sonunda nefesim bitti mi?
Sorulduğunda kalmadı mı cevabım?
                        Artık anladım bitince başlayacakmış yarışım...

Her seferinde mi yanıldım?
Herkes tarafından mı kandırıldım?
                        Tüm yanlış sorular cevapsız kalırmış...

Aslolan var olmamak mı?
Aslında olması gereken hiç kaybolmamak mı?
                        Sorma bulamadım cevabını...

Her adımım da mı düşlerim yıkıldı?
Her seferinde kendimi bulmak için mi kayboldum?
                        Belki de, bulmanın tek yolu kaybolmaktı...

Varoluş mu bu, yoksa yok oluşun başlangıcı mı?
Varılan her son aslında yeni bir başlangıç mı?
                        Cevaplar değil de sorular belirlermiş yolculuğu...

Yeni bir yol, yeni bir umut mu?
Yani kendimi kaybettikçe, bulduğum mudur ben?
                        Her kayboluş, bir bulunuştur belki de...

Umudun Kadını

    Güzel zamanlar, yazıya dökülmeyi gerçekten hak eder. Yakın bir dostumun az önce uzun süredir hayalini kurduğu başarıya ulaştığını öğrendim. Yıllardır, isteklerine konsantre olması halinde başarabileceğine inandığımı, ancak yanlış adımlar atmaması için dikkatli olması gerektiğini vurgulardım. Ne zaman bana danışsa, "Herhangi bir yer değil, sadece arzuladığın yer olmalı" diyerek ona bir yol göstermeyi amaç edinmiştim. Birkaç saat önce kendisinden öğrendiğim üzere tamda istediğimi yapmış istemli veya istemsiz, sadece istediği noktaya odaklanmış ve nihayetinde başarıya ulaşmış. 
    Bu günlerde bende kendi mücadelelerimden yılmış, pes etmeyi veya kaçmayı düşündüğüm anlardan geçiyordum, onun bu zaferiyle kendime geldim. Gerçekten de, insanlar, karşılarına çıkan tüm zorluklara rağmen, arzu ettikleri yaşam doğrultusunda kararlılıkla hedeflerine bağlı kalırlarsa, en beklenmedik anlarda bile hayallerinin tam kalbinde, kendilerini bulabilirler. Kendi zaferimmiş gibi büyük bir sevinç duyuyorum ve bu sayede kendim içinde yeniden umuda kapılıyorum. 
    Değişim bazen beklediğimizden daha uzun sürer ve çok yıpranmış hissederiz, ancak gerçekleşmiş olması bile kendi başına bir zafer değil midir? Başardıklarımızı başka durumlarla karşılaştırarak değerini küçümsememeliyiz. Kazanımlarımızın ardındaki hikaye ve çabaları, kimse tam manasıyla anlayamaz. Mutluluk, şüphesiz ki bulaşıcıdır ve en sıradan bir akşamı dahi olağanüstü bir neşeye dönüştürebilir. Başarıların için minnettarım dostum. Senin aracılığınla, bir kişinin daha varlığını keşfettiğine ve bir bilincin amacına daha sıkı bir şekilde bağlandığına şahit olmanın sevincini yaşıyorum. Özellikle de naif, zarif ve içinde kötülüğe yer vermeyen saf ruhlar, bu dünyadaki mutlulukları da tatmalıdır; her şey ahirete bırakılmamalıdır. Sen, bana yeniden umut verdin. Allah, içindeki masum çocuğu her daim korusun ve seni, yalnızca mutluluğu arayan, her türlü kötülükten uzak tutan o saf ruhunu muhafaza etsin. Hayatının denkleminde sonuçlar daima pozitif olsun.

                                            Hedeflerine her daim ulaşman dileğiyle...

Cevap Bile Bir Son Olduğundan

Bir şeylerin sonuna yaklaştıkça, içimde tarifini bilmediğim bir direnç kabarıyor. Bitirmek istemiyorum. Sanki sonlar, birer mezar taşı gibi ...