Bu diye başlıyordu işte bu: Arayışların sarmaladığı bir yaşam seremonisinde, kimilerinin ayakta kaldığı kimilerinin ise hiçbir yerde yer bulamadığı bir stadyum buluşmasıdır. Bilinmeyen saatlerde, kimi ve kimleri kaybettiğimizi bilemediğimizde, tek çıkış yolu olarak gördüğümüz ezgidir, kurtuluş. Peki, kurtulmuş olmak başardığımızı kanıtlar mı? Oysa ne kadar da takıntılıyız; hayatta kalmayı bile bir başarı olarak göremiyoruz.
İnandıklarımızın, inanç kisvesi altında birer sahtekarlık olduğunu fark edemiyoruz. İnsanları bu argümanlarla kandırırken, anlamak dışında. Anlamlara sığamadığımız anlarda, anlamın aslında ne kadar boş olduğunu en derinden hissetmekle kalmıyor, ancak o zaman yaşadığımızı hissediyoruz.
Bir keresinde doğru yolu sormuştum... "Doğru tek başına yeterlidir, yanına bir isim veya sıfat eklemen gerekmez."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder