15 Ağustos 2024 Perşembe

Karga


  Kimin kelimelere ihtiyacı var? Bu sorunun cevabını gerçekten bilmiyorum. Ancak, kendimi anlamlandırabilecek başka bir şey de bulamıyorum. Hayatımın tamamı; anladıklarım, anlayamadıklarım, anlamlandırdıklarım ve anlamlandıramadıklarım, hepsi kelimelerin içinde saklı. Bir kitapta okumuştum: "İnsanlar, bildikleri kelimeler kadar var olabilirler." Bir insanın hayatı, öğrendiği kelimeler kadardır, diyordu. Düşündüm ve bu sözün ne kadar doğru olduğunu fark ettim. "Neden böyle?" diye sorduğumda, hiçbir zaman tek ve doğru bir cevap alamadım.

    Doğduğum yer, çevremdeki insanlar, öğrendiğim kelimeler, maruz kaldığım harfler... Hepsi hayatımı ve benliğimi oluşturan yegâne yapı taşları değil miydi? Yoksa ben, rastlantısal ve şans eseri mi bu benliğe sahiptim?

    Bir zaman dilimine hapsoldum; olmuş olmaktan korktuğum ve olacağımdan çekindiğim bir an. Doğruyu aramak, tıpkı cevap anahtarı olmadan doğru cevabı bulmaya çalıştığın bir testin sonucuna bakmak gibi. Kılavuzu olmayan bir yaşam ne kadar doğru yönetilebilir ki? Ya da bize öğretilen ve önümüze konulan kılavuzlar ne kadar doğru olabilir?

    Sanıyorum benim kılavuzum, karga! Karga diyorum çünkü o da benim gibi karalar kaplı, lakin o bilge ve ürkütücü bir güzelliğe sahip. O, bilinmeyenim ve bilinçaltımın sesi, beni hiç yalnız bırakmadan kendi iç dünyamın derinliklerine inmeye çağırıyor. Belki aradığım cevaplar, bu karanlıkta saklıdır? Siyahın zarafeti korkutuyor.


Kelimelerle kurulan bir zindan,

Korkularımın duvarını yükseltiyor.

Sen, siyahın kadim bilgesi,

Korkularımla kuşatıldığımda,

 Bana rehber ol.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Cevap Bile Bir Son Olduğundan

Bir şeylerin sonuna yaklaştıkça, içimde tarifini bilmediğim bir direnç kabarıyor. Bitirmek istemiyorum. Sanki sonlar, birer mezar taşı gibi ...