Bir yol üzerine inşaa ettiğim onlarca maziye yarım kalmış enkazlar mı demeliyim? Her seferinde hevesle başladığım yoldan dünüyor olmak, bunu istemek acizce değil mi? Neden hırslarım yeterli gelmiyor. Ben hırssız bir varlık mıyım? Bunca hırsızın arasında.
Belki de bu yüzden sonu gelmiyor. Belkiler bir kalıp gibi üzerime inşa edilmiş. Bende her katını büyük bir keyifle dolduruyorum. Yerli yersiz onlarca belkiyle sarılı hapishaneler üretiyorum. Zaten her şey dört duvar arasına sığmıyor mu?
Bedenime sığmayan benliğim hariç her şeyi bir yerlere sığdırabildim. Bir ben sığamadım. Belki de sığmak istemediğimden, her zaman olduğumdan daha fazla alan kapladığıma o kadar inandırdı ki beni egom, ben kendi bedenimde bile istirahat edemedim.
Vakit geçiyor mısralarda ve elime benliğimden kopan bir kaç parça kalıyor. Hiçbir şeyi yerine koyamayan ben kalbimi, kabrimde taşıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder