15 Ocak 2023 Pazar

İncir Ağacı

-Söz verdi Olric.

+Ne sözü efendim?

-İncir ağacı çiçek açınca geleceğim dedi.

+Ama efendim...

-Biliyorum Olric.

                                                                 Oğuz ATAY

    

    İnsan inanmak istedikten sonra mı kabullenir yoksa kabullendikten sonra mı inanır? Bunun cevabına hiçbir zaman sahip olamayacağımın farkındayım. Farkındalıklarımın zararıma olduğunu kabullendiğimden beridir de zarar görmeyi bıraktım. Artık yitip giden tek şey zamanım oluyor. En değerlimi kaybettiğimi anladığım gün kaçırdığım her saniyenin hesabını geçmişimden soracağım günü iple çekiyorum.

    Her savaşın sonunda olduğu gibi galip gelenin hiçbir zaman kaybettiklerini geri getiremeyeceğinin bilincine ermiş biri olarak susuyorum. Biliyorum Olric ne olursa olsun seçimlerim hep hüsranla sonuçlanacak. O nedenle kaybediyoruz Olric. Kaybetmenin de şanına en yakışanı yapıyoruz...

     

13 Ocak 2023 Cuma

Kısa

 Aslında çok uzun cümlelere yer vermemek gerekiyormuş hayatta az ve öz olmak yeterliymiş.

Aşka söz

Sevmeye göz

Yangınıma köz

Ruhuma öz

                OLMAN.

Tüm galaksilerde yeterdi bana. 

10 Ocak 2023 Salı

Karamşık

 

    Zaman geçtikçe duygularına hükmetmeyi öğreniyormuş insan denilen canlı. Küçük heveslerin hayatta tuttuğu bedenim artık küçük heveslerinin bile esiri olamamanın hayal kırıklığı içerisinde boş bir tablo izler gibi izliyor gecenin karanlığını. Eskiden karanlıklardan korkan ruhum şimdi onunla dostluğu sayesinde yaşama tutunabiliyor.  

    Yerleşik düzene geçmiş göçebenin hissettiği huzursuzluk hissi gibi bu durum da yerini yersiz bir rahatlamaya bırakıyor. Nerede yitti bu çırpıntıların hevesi nerede bitti bu sonsuz heyecan. Kelimelerin arasındaki satır boşlukları kadar bile boşluk kalmamış duygu geçişlerimde. Duygu geçişleri diyorsan bir duyguyu içselleştiridiğimden değil sadece o anın içinde bir duygu yaşadığıma inandığım için bu çıkarımı yapıyorum. Zaten sadece hayattan çıkarım yapabildiğim için varlığıma saklanıyorum.


Kelimelerin esiri olmuş bir içses bu

Kaybetmeyi evlat edinmiş bir mahkum

Sonsuz kelamlara saklanmış bedeli ömrünün

Ödeyemediğinden olsa gerek son bulmuş.

                        Son satıra geldiğimde anladım. Eski ben olsam

                                                Asla ben olmam.....

5 Ocak 2023 Perşembe

Rüya taciri


Bir gerçek olmalı kaybolmamalı

Bir umut olmalı asla solmamalı 

Bir sen olmalı sadece biz

Bir sığınak olmalı huzurumuz, dayanmalı


Bir hüzün olmalı, umudumuza ışık

Bir korku olmalı, kalbin kalbime kaçık

Bir sen olmalı sadece biz

Bir yalınlık olmalı sade ve bariz. 


Yürümekte olduğum sokaklar hep birbirine benziyor bu yerleşke de ve her seferinde beni kandırmadan duramıyor. Kendimi yola her attığımda umutla bu sefer başaracağım diyorum. Fakat umutlarım gerçeklerin karşısında soluyor. Sana kavuşmak için attığım her adım, birbiri ardına anlamsızlaşıyor, biliyorum sen olsan her adımım anlam bulacak. Köşe başında kahvenin en köpük tonuna boyanmış binaya bakıyorum. Kalbimizin sığınağı bu yerleşke olsa biliyorum huzursuzluğum ilelebet son bulacak.

Sonra bir dinginlik çöküyor köşeyi döner dönmez, sensiz geçecek geceleri yad ediyorum. Ruhumun huzursuzluk fonksiyonları oldukça sağlıklı çalışıyor. Zaten güzelim benim, ruh sağlığımın zararına olan her parçam kusursuz bir işçilikle işlenmiş benliğime. Hüzün doluyor hece hece benliğime. Umudu aradığım gözlerinde umduğumu bulmalıyım diyorum bu gece. Işık saçan gözlerin hevesim oluyor ve korkuyorum. Kalbim kalbinin şifası dışında bir daha asla kendinde olmayacak diye korkuyorum. 

Bir sen olmalı, bir biz, kaçıklığım, kalbinde eşsiz. Yalın, sade ve bariz, ayrı var olmamalıyız biz. 


4 Ocak 2023 Çarşamba

Uykum uygun değil


Gecenin karanlığı uyumak için oldukça elverişliyken, neden düşüncelerim bu renksizlikte kaybolmuyor, aksine daha şiddetli beyazın tonlarında zihnime ışık saçıyordu? 

Karanlığın çepe çevre sardığı bu ışıl kristalleri neden yok olmuyor, arsız gibi birde bütün bir inançla bu yoksunluğun üzerine saldırıyordu? Anlamlandıramıyordum.

Uyku isteğim arttıkça düşüncelerim daha istekli saldırıyor bu durum beni çıkmaz bir girdabın içine sürüklüyordu. Sonra bir kaç kelime kadarda olsa anlıyordum. Bu gece bana uyku her zerresine kadar haram oluyordu. 


2 Ocak 2023 Pazartesi

Ödedim


Gecenin siyahı ruhumun karanlığına karışmıştı, simsiyah sözcüğü bu durumda ortaya çıkmış olmalıydı. Yürümekte olduğum kaldırım taşları zeminde sabit kalmamı engelliyor yalpalayarak yürümeme sebep oluyordu. Bende, sanki hayatım biz düzlükmüşte gittiğim yol engebeliymiş gibi kendime kandırıyordum.

Kaybolmayı seçtiğim bu yollar neden ışıl ışıldı. Hala anlayamıyordum. Korktuğum için mi bu parlak yolları seçiyordum? Yoksa kaplaranlık ruhum ancak varlığını bana böyle mi hissettirebiliyordu. Yanımdan geçen arabanın içinde çalan müzik tüm dünyamı anlatmaya ve benim bedbahtlığımı açıklama yetmişti. "Bedelini ödedim bende sevdiğiniz her şeyin..."

Tüm geçmişimi bir çırpıda göz bebeklerime dolduran cümle arabanın benden uzaklaşmasıyla beraber gecede yok olmuş olsa da. Kulaklarım da ardın sıra tekrarlanmaya devam ediyordu. Geçirmiş olduğum 42 ameliyatla ve onlarca çekilmez ızdıraplara gebe acıyla bedenimin bile bedelinin ödemiştim. Ben sevmediğim şeylerin bile bedelini ödemiştim. Ruhumun karanlığının bedelini çalınan çocukluğumla, titreyen dizlerimi arabanın altında kalmasın yaşasın diye siper ettiğim köpeğin yaşamasıyla ödemiştim. Ve ben bir tek sevilmenin bedelini ödeyememiştim onu da şimdi anlıyorum. Aldığım her nefesle ödüyordum sevgisizliğimin bedelini... 

Cevap Bile Bir Son Olduğundan

Bir şeylerin sonuna yaklaştıkça, içimde tarifini bilmediğim bir direnç kabarıyor. Bitirmek istemiyorum. Sanki sonlar, birer mezar taşı gibi ...